Fenerbahçe‘de 1963-68 ve 1969-71 yılları arasında forma giyerek 4 Türkiye Ligi, 1 Türkiye Kupası, 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 TSYD Kupası, 1 Atatürk Kupası, 1 Spor Toto Kupası, 1 Balkan Kupası şampiyonluğu ile birlikte gol kralı olma başarısını da gösteren Ogün Altıparmak için ilk tören Fenerbahçe Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde yapıldı.
Törene katılan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Altıparmak’ın Fenerbahçeliliğine vurgu yaparak, “Değerli Fenerbahçe camiası, törenimize katılan camiamızın büyükleri, akil insanları diyebileceğim yaş grubu, Ogün Altıparmak’ın sevgili, saygıdeğer ailesi, kıymetli misafirler ve değerli basın mensupları. Biraz evvel genel sekreterimizin ifade ettiği gibi camia olarak bu hafta sonu peş peşe iki acıyı yaşadık. Cumartesi günü beş sularında 4 senedir yöneticilik yapan, 1907 Derneğimizin 52 kurucusundan biri olan, 1907 Fenerbahçe Derneği Yönetim Kurulu Üyesi iken Erkek Basketbol Şubemizin yöneten, Fenerium’un ilk tohumlarını atan Burak Bey’in dediği gibi bizler için bir yol arkadaşından fazlası olan Mehmet Salih Dereli’yi kaybettik, nurlar içinde yatsın. Cenazesi yarın Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camii’nden uğurlanacak. Ailesi bir tören istemedi, dolayısıyla son vedamızı camiide yapacağız. Arkasından sabah kalktık ki Batur’dan aldığımız mesajla Ogün ağabeyi de kaybettiğimizi öğrendik. Turgut Bey, Şekip Bey ve Burak Bey, kendi konuşmalarında önemli noktalara değindiler. Ben de bir toparlamak istiyorum. Çünkü ‘efsane’ tanımına giren bir büyüğümüzdü. Burada bugün sadece büyük bir futbolcuyu değil, gerçek bir Fenerbahçeliyi, Türk sporuna ve millî takıma büyük hizmetler vermiş değeri ama bunlar kadar önemlisi ülkesine ve milletine yürekten bağlı bir cumhuriyet sevdalısını hep beraber uğurluyoruz.” dedi.
Koç, şöyle devam etti:
“Ogün ağabey yaşamı boyunca Atatürk ilke ve inkılâplarına gönülden bağlı, vatanını ve bayrağını her şeyin üzerinde tutan bir isimdir. Onun hayatı yalnızca sahadaki başarıyla değil, bana göre bir o kadar da önemli hatta hayatın son döneminde daha da önemli taşıdığı değerlerle de örnek alınacak bir hikâyeydi. İlk kez 1963 yılında Fenerbahçe formasını giydi. O günden itibaren 4 lig şampiyonluğu olmak üzere 10 kupa kazandı, aynı zamanda ‘Gol Kralı’ tacını da taktı. 229 resmi maçta 85 gol attı. 30 Mayıs 1968’deki Balkan Kupası. Takımımızın kazandığı Balkan Kupası aslında Türk futbol tarihinde kazanılmış ilk uluslararası kupadır. Bu ilk kupamızda finalde Yunanistan’ın AEK takımına 2 gol atarak büyük katkı sağladı. Ogün Altıparmak sadece Fenerbahçe’nin değil, Türk futbolunun da önemli bir değeriydi. 1961-68 yılları arasında 32 kez millî formamızı gururla taşıdı. Tabii o zamanlar bugün olduğu gibi senede 10-12 millî maç yoktu, 3-4 millî maç oynanıyordu. Formayı giydiği süre boyunca da 6 kez fileleri havalandırdı, 2 maçta da millî takımımızın kaptanı olarak sahaya çıktı. Bir özelliği vardı; oynadığı her maçta sadece kendisinin değil, Türk futbolunu en iyi şekilde temsil etmek için mücadele etti ve hep bunu da söylerdi. Millî formayı sırtına geçirdiğinde hissettiği gururu her zaman Atatürk’e ve O’nun kurduğu Cumhuriyete duyduğu bağlılıkla anlatırdı taşıdığı millî forma serüvenlerini. Dolayısıyla onu özel kılan yalnızca attığı goller, kazandığı kupalar değildi. O’nu efsane yapan şey mücadeleci ruhu, Fenerbahçe’ye ve ülkesine duyduğu derin sevgi ve sadakatti.
Atatürk’ün, ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ sözünü hayatı boyunca ilke edindi, saha içinde ve dışında hep bu doğrultuda hareket etti. O yalnızca iyi bir futbolcu değil, karakteriyle, duruşuyla, sporculuk ahlakıyla topluma örnek bir cumhuriyet insanıydı. Atatürk’e vefat ettiği gün doğmasından dolayı aldığı Ogün ismini, ona ve onun değerlerine yakışır şekilde yaşayarak kalbimizde hem yer edindi hem de bizlere, -özellikle gençlere- örnek oldu.
Yaşarken sıkça söylediği bir söz vardı: Hayatta üç şeye; ailene, Fenerbahçe’ye ve vatanına ihanet etmeyeceksin. Bu sözler hepimizin hafızalarına kazındı.
Şekip Bey 3 Temmuz’a değindi. Bilmeyenler çok olabilir, bizler, o mücadeleyi verenler; Aziz Başkan, Şekip Bey, İlhan Bey ve diğer arkadaşlarımız haksız yere tutsak edildikleri dönemde, bu mücadelenin en önemli bayraktarlarından da biriydi. Dolayısıyla çok cesurdu. Sahada ter akıtarak temsil ettiği Fenerbahçe’sini 3 Temmuz kumpası sonrasında korkmadan göğsünü siper ederek savundu, başkaları gibi kenarda durmadı. Ogün ağabey 3 Temmuz’da verdiği mücadeleyle de tarihteki yerini aldı. Alın terini de cesaretini de Fenerbahçe ailesi asla unutmayacak.
Futbolculuk kariyerinin ardından Yöneticilik de yaptı. 1986-88 yıllarında –nurlar içinde yatsın- Başkanımız Sayın Tahsin Kaya’nın listesinde yer alarak Fenerbahçe’de yöneticilik görevini üstlendi, kulübüne hizmet etmeye bu şekilde de devam etti.
O’nun için Fenerbahçe sadece bir kulüp değildi; bir sevdaydı, bir yaşam tarzıydı, hayata tutunma nedeniydi. Camianın menfaatleri için her zaman doğru bildiğini söyledi, yeri geldi bizleri de yerden yere vurdu. Ama hiç gocunmadık çünkü niyetini biliyorduk. Her zaman Fenerbahçemizin iyiliğini istedi.
Bir o kadar da önemlisi, Fenerbahçe’nin değerlerini, menfaatini korumak adına hiçbir mücadeleden de kaçınmadı. Bugün burada O’nu uğurlarken görüyoruz ki, Ogün Altıparmak yalnızca bir spor adamı olarak değil, bir Fenerbahçeli, bir Cumhuriyet çocuğu, bir vatansever olarak da bu ülkeye çok şeyler katmış bir büyüğümüz olarak aramızdan ayrılıyor. O’nun adını biraz evvel ben ve benden önceki konuşmacıların ifade ettiği değerlerini yaşatmak genç nesiller için bir görevdir.
Buradan son 7,5 senede birçok büyüğümüzü uğurladık. Ogün ağabey sağ olsun, pek çok kez bu kürsüden konuşma yaptı onları uğurlarken. Yeri geldi hazırlıklıydı, yeri geldi biz rica ettik. Ve bugün aynı kürsüden kendisini hep beraber uğurluyoruz. Bugün Ogün ağabeyi ebediyete yolcu ediyoruz ama aslında biz onu uğurlamıyoruz çünkü Ogün ağabey Fenerbahçe tarihine altın harflerle yazılmış isminle, Türk futboluna katkılarında, Atatürk sevginle Cumhuriyete olan bağlılığınla her zaman bizlerle olacaksın, her zaman bizlere ışık tutacaksın.
Ogün ağabey sadece futbolun değil, bu ülkenin de bir değeri olarak hatırlanacaktır. Kendisini hep saygı, minnet ve sevgiyle anacağız. Mekânı cennet, ruhu şad olsun. Başta ailesi olmak üzere tüm sevenlerine, büyük Fenerbahçe camiamıza başsağlığı diliyorum.”
Konuşmaların ardından Ogün Altıparmak için dualar okundu. Ogün Altıparmak Fenerbahçe ve Türk bayraklarına sarılı tabutu omuzlar eşliğinde cenaze aracına taşındı.
Altıparmak’ın cenazesi Erenköy Galip Paşa Camii’nden ikindi vaktinde kaldırıldı ve Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.