Eğitim Gücü Sen’den Bodrum’daki 60 öğrenciye disiplin cezası tepkisi – Hamle Gazetesi

14 Nisan 2025 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okul uygulaması kapsamında Türkiye genelinde öğretmen atamaları yapılmıştı. Proje okul seçilen Bodrum Anadolu Lisesi’nde de gerçekleşen atamalara atanan öğretmenler ve okul öğrencileri de karşı çıkarak okul önünde eylem düzenlemişlerdi. Okul önünde eylem yaptıkları gerekçesiyle de okul yönetimi tarafından 60 öğrenciye disiplin cezaları verilmişti.
Yaşanan olaylarla ilgili açıklama yapan Eğitim Gücü Sen Bodrum İlçe Temsilcisi Psikolojik Danışman Muhammet Gedik, “Yaşananların pedagojik boyutuna odaklanılması gerek. Özellikle öğrencilerin bu tür olaylarda taraflaştırılması ve cezalandırılması ile birlikte okuldan ayrılan ve okulda kalan öğretmenlerin ideolojik olarak etiketlenmesi uzun vadeli olumsuz etkiler yaratabilir” dedi.
“Öğrencilerin cezalandırılması değil, anlaşılması ve desteklenmesi gerekir”
Olayların ceza ile değil rehberlik ve destekleyici müdahalelerle çözülmesi gerektiğini söyleyen Gedik, “Okullarda yaşanan gelişmelerin öğrencilerin algı dünyasında yarattığı etki göz ardı edilmemelidir. Öğrencilerin ideolojik mücadelelerin taşıyıcısı yapılması, telafisi zor duygusal travmalara yol açabilir. Özellikle öğretmenlerin ‘muhalif’ ya da ‘yandaş’ şeklinde kategorize edilmesi, eğitim ortamını çatışma zeminine çekmekte ve öğretmen-öğrenci güven ilişkisini derinden sarsmaktadır. Bu, yalnızca bireysel psikolojiyi değil, okul kültürünü ve eğitimin niteliğini de olumsuz etkiler. Bu tür örneklerde ceza değil, rehberlik ve destekleyici müdahaleler esas olmalıdır” diye konuştu.
“Öğretmenler eğitimde taraf değil, rehberdir”
Muhammet Gedik açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Yaşanan süreçte eğer bir yönlendirme ya da planlı etki varsa, bunun sorumluluğu öğrencilerde değil, onları bilinçli olarak etkileyen yetişkinlerde aranmalıdır. Bugün ihtiyacımız olan şey, empati ve psikolojik destek odaklı bir yaklaşımdır. Bir öğretmenin öğrenciler tarafından ideolojik bir bağlamda algılanması, sınıf içi güven ilişkisini ve öğretim sürecini zedeler. Öğretmenler eğitimde taraf değil, rehberdir. Bu ilkenin ihlali okulun bütün yapısal iklimini olumsuz etkiler.”
“Hiçbir öğrenci kutuplaştırılmamalı”
Gedik, eğitim kurumlarının siyasi kutuplaşmadan arındırılmış güvenli alanlar olduğunu belirterek, “Hiçbir öğretmen yaftalanmamalı, hiçbir öğrenci kutuplaştırılmamalı. Eğitim kurumları, siyasi kamplaşmalardan arındırılmış güvenli alanlar olarak kalmalıdır. Kamuoyuna yapılan açıklamalarda öğrencilerin duygusal gelişimi, okul ortamının hassas dengeleri ya da psikolojik riskler neredeyse hiç yer bulmamaktadır. Eğitimle ilgili açıklamaların, pedagojik çerçevede kalması hem çocukların hem de öğretmenlerin yararınadır” dedi.