TANDOĞAN UYSAL: Aydın Ayaydın: İftiranın Gölgesinde Duruşun Aydınlığı

0



Netlik Bir Siyasi Seçim Değil, Karakter Meseledir

Prof. Dr. Aydın Ayaydın, CHP’li Ali Mahir Başarır’ın adını dolaylı biçimde karıştırdığı bazı iddialar üzerine yaptığı açıklamayla, yalnızca bir savunma değil, aynı zamanda siyasette giderek azalan bir değeri hatırlatıyor: Dürüstlük ve açık sözlülük.

“Ben net bir adamım, lafı dolandırmam” diyerek başladığı bu metin, savunmadan çok, bir şahsiyet beyanı. Siyasi arenada çoğu zaman susarak geçiştirilen ithamlar karşısında, Ayaydın’ın bu kadar açık ve özgüvenli konuşması, kendi geçmişine ve duruşuna olan güvenin bir ifadesidir.

İddia Karşısında Yıkılmayan Bir İtibar

Aydın Ayaydın’a yöneltilen ima, doğrudan bir suçlama değilse de, kamuoyu önünde isim anarak yaratılan bir şüphe havası. Ancak Ayaydın, bu şüpheyi “ne şimdiye kadar ne de hayatım boyunca bir ihaleyle ilişkim oldu, olmayacaktır” sözleriyle net biçimde dağıtıyor.

Bu ifade yalnızca kişisel bir teminat değil; siyasetin güven erozyonuna karşı verilmiş bir kamusal güvence anlamına geliyor. İtibar, böyle zamanlarda kurulur. Ya da korunur.

Siyasi Duruş Değil, Hizmet Bilinci

Ayaydın açıklamasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan bağlılığını vurguluyor. Ancak bu bağlılık, popülist bir savunma kalkanı değil; ideolojik ve ahlaki bir pozisyon. Çünkü hemen ardından şu cümle geliyor: “Muğla’daki vatandaşlarımıza da, siyasi görüş ayırt etmeksizin elimden gelen tüm katkıyı ve hizmeti sunmaya kararlılıkla devam edeceğim.”

Bu, siyaseti bir kamusal hizmet alanı olarak gören herkesin altına imzasını atabileceği bir yaklaşımdır.

Alnı Açık Olanın Sözü de Açıktır

“Alnım açık, başım dik; gocunacak hiçbir şeyim yoktur” diyen Aydın Ayaydın, yalnızca kendisini savunmakla kalmıyor, aynı zamanda kamuoyuna karşı hesap verebilirliğin doğal bir gereklilik olduğunu da hatırlatıyor.

Bu açıklama, siyasi polemiklerin ötesinde bir duruşu temsil ediyor. Ve bugün bu ülkede en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden biri de bu: Sözü net, alnı açık, duruşu sabit insanlar.

Aydın Ayaydın, bu çizgide durmaya devam ediyor.

Ve bu çizgi, polemiklerle değil, ilkeyle çiziliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir