Başkanlardan İnce Göndermeler, Gülüşlerin Arkasındaki İmalar

Muğla Büyükşehir Meclis toplantısı geçtiğimiz günlerde gerçekleşti. Her ne kadar fiziki olarak toplantıya katılamasam da canlı yayından izlediğim kadarıyla gündem oldukça yoğundu. Basına “renkli anlar” olarak yansıyan tartışmaların ardında aslında oldukça ciddi meseleler vardı. Kimi zaman imalı göndermeler, kimi zaman ince zeka oyunları… Ama asıl dikkat çekici olan, konuşulmaktan kaçınılan, gözden kaçırılmak istenen konulardı.
2024 yılına ait faaliyet raporlarının okunmasıyla birlikte meclis hararetlendi. AK Parti Meclis Üyesi Duygu Pınar Marçalı Doğru’nun değindiği önemli bir husus vardı: İller Bankası ve Muhasebat Genel Müdürlüğü’nden aktarılan payların kullanımıyla ilgili usulsüzlük iddiası. Bu kaynaklar yasa gereği sadece doğal afetler, salgınlar, ani ve öngörülemeyen olaylar için kullanılabilirken; yol ve kaldırım çalışmaları için bu kaynaklara başvurulması ciddi soru işaretleri doğurdu. (Muğla’nın yolları sokakları ortada demek geldi (!) içimden ama neyse bu başka yazı konusu olsun) AK Parti ve MHP’li üyelerin faaliyet raporuna ret oyu vermesi boşuna değildi.
Her ne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras bu duruma açıklık getirmeye çalışsa da ortada usulsüzlük ihtimali varken ihale kanunlarını göz ardı etmek mümkün değildi. Nihayetinde, önümüzdeki aylarda denetim raporlarında bu konu nasıl değerlendirilir göreceğiz.
Onlar güldü ama ben gülemedim…
Bir diğer dikkat çeken nokta ise Büyükşehir’e ait şirketlerin zarar etmesi. Özellikle MUPA (Muğla Planlama Ajansı) konusu önümüzdeki süreçte çok konuşulacak gibi duruyor. Adı büyük, amacı derin gibi görünse de bugüne kadar kayda değer bir proje üretmeyen ve yalnızca temsil ve geziler için kurulduğu algısını güçlendiren bir şirket haline geldi. Maliyet milyonları bulurken, kamuoyunun “peki ne işe yarıyor?” sorusu da cevapsız kaldı.
Ve gelelim basına “gülüşmeler” olarak yansıyan o meşhur diyaloga… Kavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir ile Ahmet Aras arasındaki atışma gerçekten zekiceydi. Demir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in lüks araç boykotu sözlerine gönderme yaparak, Büyükşehir’in Audi marka aracını kullanıp kullanmayacağını sordu. “Eğer kullanmayacaksanız biz talibiz, kamu zararı olmasın” diyerek ustaca gönderme yaptı. Aras ise Audi’den vazgeçemeyeceğini, konfor ve güvenin önemini vurgulayarak yanıtladı. Ancak Demir’in ısrarı üzerine Aras’ın TOGG teklifiyle zekice karşılık vermesi dikkat çekiciydi. Tartışma neşeye dönüşse de kamuoyunda boykot söylerinden sonra akıllardaki “Aras Audi’den vazgeçer mi?” sorusuna cevap buldu.
Ben şahsen vazgeçmesini beklerdim. Neden mi? Çünkü bu beklentim sadece bir araç meselesi değil, bir duruş meselesiydi. 19 Mart’ta, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması sonrası Muğla’da düzenlenen yürüyüşte Aras’ın gösterdiği mücadele, barikatları aşarak Muğla adliyesi önünde verdiği çaba, hatta yediği biber gazı… Tüm bunları düşündüğümde, bu Audi tercihiyle çelişen bir tablo oluşuyor.
Gerçi bu siyaset; tüm bu boykotlar ve mücadele gösterilerin sonunda İmamoğlu tek başına da kalır mı bilemeyiz. Neyse ben yazımı dağıtmayayım bu da bir sonra ki yazımızın konusu olsun…