“Fotoğraf Değil, Manifesto: Erdoğan-Ayaydın Buluşması Bayrama Damga Vurdu”

Kimi bayramlar bir tebessümle, kimileri bir kucaklaşmayla hatırlanır. Ama bu yıl Kurban Bayramı’na damgasını vuran şey, tek karelik bir fotoğrafın taşıdığı çok katmanlı mesaj oldu. Recep Tayyip Erdoğan ile Prof. Dr. Aydın Ayaydın’ın Marmaris Okluk Millet Camii’nde yan yana görüntülendiği o an, yalnızca bir bayramlaşma değil, adeta bir siyasi manifesto niteliğindeydi.
Sadece Selamlaşma Değil, Vefanın ve Güvenin Görseli
Prof. Dr. Aydın Ayaydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte ekonomi danışmanlığını yapmış, hem teknik bilgisiyle hem duruşuyla devletin saygın simalarından biri olmuş bir isim. Erdoğan’ın Ayaydın’a gösterdiği bu açık ilgi ve birlikte verdikleri kare, içinden geçtiğimiz siyasi iklimde çok açık bir mesaj taşıyordu:
“Değer bilenin yanındayım. İftiraya, dedikoduya itibar etmem.”
Savcı Sayan Tartışmasından Çıkan Netlik
Bayram öncesi siyaseti karıştıran olaylardan biri, AK Parti’li Savcı Sayan’ın sosyal medya üzerinden yaptığı, hedefi açık olmayan ama dili oldukça ağır paylaşımıydı. “Cumhurbaşkanı’na yakın bir iş insanı” diyerek başlayan bu ifadeler, kamuoyunda doğrudan Aydın Ayaydın’ı işaret ettiği yorumlarına neden oldu.
CHP’li Ali Mahir Başarır da bu iddiaların üzerine giderek, “Bu kişi Aydın Ayaydın mı?” sorusunu sordu. Gerginlik yükseldi. Ancak Ayaydın, klasik suskunluğu tercih etmedi.
Açık konuştu, mertçe tavır koydu:
“Beni kastediyorsan adımı açıkla. Değilsen çık ve özür dile.”
Ve nitekim Savcı Sayan geri adım attı. Ayaydın’ı kastetmediğini belirtti ve kamuoyunda geri çekildi.
O Fotoğraf, O Sabah: Siyasetin Sessiz Cümlesi
Bu yaşananların hemen ardından, Kurban Bayramı sabahı Erdoğan ile Ayaydın’ın aynı karede yer alması sadece bir tevafuk değildi.
Bu fotoğraf:
-Devlet aklının değer bildiğini gösteren bir duruş,
-Tecrübeye ve temiz geçmişe verilen kıymetin görseli,
-İç tartışmalara karşı bir birlik mesajı olarak okundu.
Sessiz ama çok şey anlatan bir fotoğraf.
Ayaydın: Sessiz Bürokrat Değil, İlkeli Devlet Adamı
Aydın Ayaydın’ın karakteri, siyasette çok sık rastlanmayan bir çizgide duruyor. Her zaman fikrini açık söyleyen, bilgiye ve hukuka yaslanan bir duruş… SPK Başkanlığı döneminde olduğu gibi, köşe yazılarında da bu tavrını sürdüren Ayaydın, yalnızca siyasetin değil, halkın da güvenini kazanan bir figür.
Ve bu son kare, aslında halkın da vicdanında yer etmiş bir soruya cevap gibi oldu:
“Doğru duranlar yalnız kalmaz.”
Bu Fotoğraf, Geçmişe Saygının, Bugüne Cevabın ve Geleceğe Umudun Kare Halidir
Bu yılın Kurban Bayramı’na belki binlerce kare damgasını vurdu. Ama biri vardı ki, hepsinden farklıydı. Erdoğan ve Ayaydın’ın yan yana durduğu o an, bir selamlaşmadan çok fazlasıydı.
Bu, bir mesajdı:
-Dedikodu siyasetine karşı duruş,
-Tecrübeye saygı,
-Ve “devlet ciddiyeti hâlâ hayatta” diyenlerin sesi…
Evet, bu bayramın fotoğrafı bir manifesto gibiydi.
Siyasetin değil, devletin fotoğrafıydı.