TANDOĞAN UYSAL: Tamer Mandalinci Gazeteci Tandoğan Uysal’a Konuştu: “Aya Nikola’ya Işık Tutacağız, Hipodromdan Çinli Turist Geçireceğiz!
Aya Nikola mı Ayağa Kalkıyor, Yoksa Zamanın Vicdanı mı?
Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, tarihi yapıları tozlu raflardan çıkarıp ayağa kaldırmaya niyetli. Hem de öyle restorasyon ihalesiyle değil, bir vizyonla, bir ruhla… Hedefinde bu kez Bodrum’un çarşı merkezinde yıllardır kaderine terk edilmiş Aya Nikola var. Taşları çatlamış, duvarları susmuş, fakat silueti hâlâ Bodrum’un belleğinde duran o eski Rum kilisesi…
Başkan Mandalinci, bu suskun yapıya yeniden hayat vermek istiyor. Ankara yollarına düşüp, projeyi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a bizzat sunmuş.
“Bakan çok beğendi,” diyor.
Ve ardından asıl şartı açıklıyor:
“Anıtlar Kurulu onay verirse, Bodrum Belediyesi’ne tahsisini yaparız. Ama 2027’ye kadar bitirmek kaydıyla… Yoksa proje Bakanlık tarafından geri alınır.”
İşte tam burada Bodrum tarihinin kaderi bir takvimle pazarlık masasına oturuyor.
2 milyon dolarlık restorasyon, görkemli bir ışık gösterisiyle canlanacak bir Aya Nikola ve çarşının ortasında kültürel bir cazibe merkezi…
Ama zamanla yarış başlıyor. 2027’ye kadar ya kalkacak ya da elden gidecek.
Mandalinci ise net:
“Önemli olan kimin elinde olduğu değil. Önemli olan, Aya Nikola’nın yeniden Bodrum’a kazandırılması.”
Rüzgârın Unuttuğu Değirmenler, Başkanın Gündeminde
Ama Aya Nikola bu hikâyenin başlangıcı sadece.
“Benim iki büyük sözüm var,” diyor başkan Tandoğan Uysal’a.
“Bir: Aya Nikola’yı ayağa kaldırmak.
İki: Gümbet’in tepelerindeki harabe haline gelmiş rüzgâr değirmenlerini restore etmek.”
Günümüz Bodrum’unun biraz güneş, bolca gürültüyle yürüyen turizmi içinde bu değirmenler kimsenin umrunda değil. Ama başkan onları da yeniden döndürmeyi hedefliyor.
Yani bu restorasyon sadece tarihi yapılar için değil, aslında Bodrum’un turizm anlayışına da yeni bir yön verme çabası.
Kültürel miras, turizmin vitrinine koyuluyor.
Sanayi Sitesinin Altındaki Gizli Hazine: Hipodrom
Başkan konuşurken bir sır daha veriyor, sanki araya sıkıştırılmış bir altın cümle gibi:
“Tandoğan abi, biliyor musun, sanayi çarşısının altındaki antik hipodromdan haberdar mısın?”
İşte bu cümleyle bir başka unutulmuş katman açılıyor Bodrum’un altından.
Evet, bugünkü oto tamircilerinin çalıştığı alanın altında, antik çağlarda atlı yarışlara sahne olmuş bir hipodrom olduğu söyleniyor.
Şimdi ise egzoz gazlarıyla örtülmüş durumda.
Ama Mandalinci orayı da hedefe almış.
Şimdilik Aya Nikola ve değirmenler önde, hipodrom ise bir sonraki perdeye hazırlanıyor.
Destekçilere Tarihe Geçme Sözü
Aya Nikola projesinin finansmanı için Bodrum’daki iş insanlarına çağrı yapılacak.
“Bu kültür mirasını hep birlikte ayağa kaldıracağız,” diyor Mandalinci.
Ve tatlı bir vaatte daha bulunuyor:
“Destek verenlerin isimleri giriş kapısına yazılacak. Tarihe geçsinler.”
Yani sadece maddi destek değil, manevi bir iz de bırakılacak.
Modern vakıf geleneği, biraz turizm pazarlaması, biraz da kültürel PR…
Ve Son Perde: Çinli Turist At Koşturursa Bodrum Şaha Kalkar
Gelelim bu vizyonun en ilginç, en ironik bölümüne…
Aya Nikola ışıkla parlıyor, değirmenler dönüyor, peki ya hipodrom?
İşte burada devreye Çinli turist giriyor.
Mandalinci bir hayalini paylaşıyor:
“Çinli turist bu tip kültürel rotalara bayılır. Onlara antik bir hipodrom sunarsan, fotoğrafla yetinmez, o tarihin içine girer. Bodrum sadece sahil değil, tarih sahnesi olacak.”
Ve düşünün…
Aya Nikola’da akşam 9’da ışık şovları…
Gümbet tepelerinde rüzgâr değirmenleri dönüyor…
Sanayi çarşısının altından kazılmış bir hipodrom, tribünlerde hayranlıkla bakınan Çinli turistler…
Belki atlar yok ama tarih yeniden koşuyor.
Ve biz o sırada, çarşıda bir bardak çay içerken zamanın içinden geçiyoruz.
Bravo Mandalinci…
Yeter ki o hipodromun üstündeki sanayi perdesini kaldırın da, Çinli turist o “Roma şovunu” kaçırmasın!
Atı olmayan bir hipodromda bile, Bodrum’un tarihine koşanlar kaybetmez.
