Nurhan Keleş: ÇOCUKLARIMIZ, FİDANLARIMIZ SEKÜLER ANLAYIŞA, ACIMASIZCA KURBAN EDİLMEKTEDİR.

Her köşe başında, her platformda İslami değerlerimizden bahsediyoruz. Sınırsızca, sürekli anlatılıyor. Peki, bu kadar anlatıya rağmen neden bireyde, ailede ve toplumda arzu ettiğimiz düzelmeyi bir türlü göremiyoruz?
Bu soru, zihinlerimizi kurcalayan, içten içe hissettiğimiz bir çelişkiyi de su yüzüne çıkarıyor. Cevap aslında metnin satırları arasında açıkça duruyor:
Çünkü İslam’ın maddi ayağı, o devasa, acımasız çarklarıyla, Seküler Kapitalizm piramit sisteminin, faizli düzenine çarkına teslim edilmiş durumdadır.
Aileler, evlatlarını İslami değerlerle, Türk örf adet değerlerle ahlakla, dürüstlükle en güzel şekilde yetiştirme gayretindedir. Ancak o tertemiz fidanlar, hayatın zorlu yollarına adım attıkça, Kapitalizm tüm negatif çarkı içinde, körelmekte ve değerleri yok edilmektedir.
Çocuklarımız, fidanlarımız hayatın temelinden, tüm yaşamı boyunca, her alanda Kapitalizm yozlaşmış ahlaksız sistemin her türlü çirkinliklerine, olumsuzluklarına maruz kalmaktadır. Peki bu görüldüğü halde, neden çözüm üretmede irade gösterilmemektedir?
Daha çocuk yaşta, televizyonun, çizgi filmlerin, dizilerin, sosyal medyanın, internet oyunlarının bombardımanı altında, Kapitalist sistemin o acımasız, çelişkili Seküler yozlaşmış dünyasında, savrulmaya başlıyor.
Ahlaki değerler, adeta temelden, negatif bombardımanla, çok ciddi bir erozyona uğruyor, çocuklarımız her alanda, yavaş yavaş çökertiliyor, bitiriliyor.
Müslüman aileler, en saf niyetlerle, İslami esasa göre ahlaklı, terbiyeli, dürüst evlatlar büyütürken, farkında olmadan, istemeden Kapitalist sistemin ahlaksız, haksız ve liyakatsız olumsuz piramit yapısının çarkına hizmet ediyorlar. Çocuklarımız da bu çarpık düzeni tanımadan, öğretilmediği için, istemeden her alanda olumsuzluğa doğru sürükleniyorlar.
Bugüne kadar bireyde, ailelerde ve toplumda beklenen düzelme bir türlü gerçekleşmiyor. Aksine, olumsuzluklar hızla yayılıyor, ahlaksızlıklar, haksızlıklar ve liyakatsız uygulamalar acımasızca artarak, her yere sirayet ediyor.
Elbette sorun bizlerden de kaynaklanıyor ancak, gözümüzü çevirmemiz gereken bir diğer önemli nokta da Kapitalist sistemin o sinsi, olumsuz piramit çarkının yapısıdır.
Çocuklarımız, her alanda fazlası ile ahlaki erozyona, her alanda uğratıldıktan sonra, o acımasız Kapitalist sömürü sistemin çarkına teslim ediliyor. Günümüzde Kapitalist sistemin kurum ve çarklarına bakıldığında, İşletmeler de bile yani çocuklarımız yaşama atıldığında, her alanda, birçok olumsuz örnek uygulamalar ile yine karşılaşıyor.
Asgari ücret baskısı üzerinden, emeği sömürme, fazla iş yaptırma, mobing uygulama, istemediği şartlarda zorla çalıştırma, şirketler içinde zeki ve çalışkan olanlara, önünü kesmeler, sürekli bağırmalar, aşağılamalar ile baskı altında tutma gibi birçok olumsuz durumları, saymakla bitiremeyiz.
Kapitalizm çarkı, parası olanlara çalıştığı için, mazlum ve fakirler, kimsesizler sürekli sistem tarafında ezilmeye mahkum edilerek devam ediyor. Parası olanlar iyi eğitim ve hizmet görürken, parası olmayan insan bile yerine konulmuyor.
Bu nasıl bir sistemdir. Tüm bu sömürü ve olumsuzlukları hepimiz şahit olarak yaşıyoruz. Ama ne hikmetse kimse bu duruma dur demiyor.
Unutmamalıyız ki İSLAM kendi içinde bir bütündür. Sadece camilerde okunan dualardan, bireysel ibadetlerden ibaret değildir. Tüm sosyal ve iş yaşamımızda değerler temelinde bir bütünlük oluşturur. İslam, insanı merkeze alarak onun mutluluğunu ve huzurunu esas alır.
Maneviyatın yanı sıra, maddi yaşamın tüm alanları da İslami değerlerle yoğrulduğunda, işte o zaman Müslümanlar gerçek huzuru bulacaktır. İslam’ın kendi karakterine uygun bir sistem yapısıyla, tüm kurumları yeniden dizayn edildiğinde, toplumsal anlamda bir düzelme elbette kaçınılmaz olacaktır.
Buradan tüm Müslümanlara sesleniyorum:
Kapitalist piramit sistemini koruyarak değil, sadece “İslami”, “helal”, “faizsiz” gibi etiketlerle olumsuz yozlaşmış sistem içinde olmamalıyız. İslami değerlerimizi bir bütün olarak ele alan, insanı mutlu ve huzurlu kılmayı amaçlayan, adalet, hak ve liyakatin her alanda tesis edildiği, İslami maddi ve manevi ayaklarının bir bütün olarak yaşanacağı, bir sistem anlayışını hep birlikte uygulamalı olarak ortaya koyalım.
İslami değerlerimizi her alanda yeniden canlandıracak, Kapitalizm sistemi içinde yaşadığımız tüm olumsuzlukları ve sorunları giderecek ve Müslümanları her alanda güçlü kılmalıyız.
Bizi sömürmeyen, iktisadi kontrolün bizde olduğu, bilimi ve teknolojiyi her alanda geliştiren, İslami değerleri sosyal ve iş yaşamımızda, bir bütün olarak yaşatan, bir sistemi gelin hep birlikte kuralım ve hayata geçirelim.
İşte o zaman, çocuklarımıza, fidanlarımıza başta sahiplenerek, anlatılan İslami değerler, yaşamda hayat bulacak ve beklediğimiz düzelme, bireylerde dirilişe geçerek, Toplumsal yapıda, dalga dalga her alanda yayılacaktır.
Sevgi Muhabbet ve Dua ile kalın İnşallah