TANDOĞAN UYSAL: Bodrum’da Bir “Merhaba”: Halikarnas Balıkçısı’nın Ruhu Yaşıyor

Bir Selamdan Fazlası: “Merhaba”

Bodrum’da bir gece. Sahne ışıkları yanıyor. Fondan hafif bir deniz uğultusu geliyor kulağıma. O an, bir selam çöküyor üstümüze… Sadece bir kelime: Merhaba.

17 Nisan, Halikarnas Balıkçısı’nın doğum günüydü. Ama kutlanan yalnızca bir doğum günü değil, bir yaşam felsefesiydi. Bodrum Deniz Müzesi öncülüğünde, Bilgi Yayınevi’nin desteğiyle düzenlenen “Merhaba Günü” bu yıl da ruhu, kültürü ve anılarıyla Balıkçı’yı yaşatmak için sahnedeydi.

Sahne Bodrum’un, Işık Balıkçı’nın

Etkinlik, Inspera Bodrum-Livaneli Sahnesi’nde gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Osmantan Erkır’ın yaptığı gecede, Balıkçı’ya dair nadide eserlerin yer aldığı bir sergi açıldı.

Tiyatro sanatçısı Utku Erişik’in Mavi Sürgün performansı, izleyenleri Balıkçı’nın sürgün yıllarına götürdü. O sahnede sadece bir adamın değil, bir ideolojinin, bir doğa ve insan sevdalısının ayak izleri yankılandı.

Zülfü Livaneli’den Zarif Katkı

Sürpriz konuklar arasında Zülfü Livaneli ve eşi vardı. Geceye zarafet ve anlam kattılar. Livaneli’nin orada bulunması, Balıkçı’nın edebi mirasına bir saygı duruşu niteliğindeydi.

Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’nin sözleri geceye damgasını vurdu:

“Biz bugün bir merhabada, üç hecede binlerce sihirli kelimeyi kutluyoruz,” dedi Mandalinci. Bu cümle, etkinliğin ruhunu özetliyordu.

Bir Kare, Bin Duygu: Öğrencilerden “Merhaba” Koreografisi

O an hiç çıkmıyor aklımdan: Turgutreis Hayırlı Sabancı Anadolu Lisesi’nin bahçesinde 500 öğrenci, bedenleriyle “MERHABA” yazıyor.

Balıkçı’nın torunları gözyaşlarını tutamıyor. Çünkü bu yalnızca bir selam değil; Balıkçı’nın genç kuşaklarla kurduğu görünmez köprünün, zamana meydan okuyan bir sembolüydü.

Sanatla, Edebiyatla Anılan Bir Akşam

Oyuncu Hakan Meriçliler’in sahnede Balıkçı’dan bir öykü okuması, Jehan Barbur’un içli mektubu, Halikarnas Balıkçısı’nın sesini yeniden kulağımıza fısıldadı.

Ressam Cevat Şakir’in görsel mirası ise 18 Mayıs’a kadar Inspera Bodrum’da sergilenmeye devam ediyor. Bu sergiye uğramadan Bodrum’dan ayrılmayın derim.

Emeğin ve Vefanın Buluşması

Gecenin arkasında büyük bir ekip çalışması var. Müze Müdürü Selen Cambazoğlu’nun titizliği, Rauf Kösemen’in iletişim vizyonu, Metin Erdoğan’ın kültürel katkıları, Balıkçı ailesinin samimiyeti…

Bu çabaların toplamı, Bodrum’un sadece güneş ve kumla değil; kültür ve fikirle de anılmasını sağlıyor.

Ulusal Belleğe Dönüşen Bir Sürgün Hikâyesi

Cevat Şakir Kabaağaçlı, bir sürgün olarak geldiği Bodrum’u bir kültür başkentine dönüştürdü.

Bugün o tohumlar filiz verdi, ağaç oldu, gölge oldu. Artık Halikarnas Balıkçısı, Bodrum’un sadece geçmişi değil, geleceği de.

Merhaba Balıkçı, Merhaba Umut

Siyasetçisinden sanatçısına, öğrencisinden büyükelçisine kadar herkesin ortaklaştığı tek bir kelime vardı o gece: Merhaba.

Çünkü “Merhaba” sadece bir selam değil; barışın, hoşgörünün, insan sevgisinin ve doğaya duyulan hayranlığın kelimelere dökülmüş halidir.

Merhaba Balıkçı… Merhaba Bodrum… Merhaba insanlık…

Tandoğan Uysal