Prof. Dr. Süleyman Pampal’dan Ege Denizi Depremi Sonrası Kritik Uyarı – Hamle Gazetesi
Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Ege Denizi’nde Girit’in güneyinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depreme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Depremin yaşandığı bölgenin, Afrika ve Anadolu levhalarının çarpışma hattı olan ve “dalma batma zonu” diye adlandırılan bir fay hattı olduğunu belirten Pampal, bu hattın oldukça tehlikeli olduğunu vurguladı. “Burası kıpır kıpır bir bölge, büyük bir deprem olursa bu asla sürpriz olmaz” diyen Pampal, Helen Yayı olarak bilinen bu hattın tarih boyunca birçok büyük deprem ürettiğini söyledi.
Santorini Patlamasından Günümüze: Süpersismik Bir Bölge
Pampal, Ege ve Akdeniz’in birleştiği bu bölgenin “süpersismik” bir bölge olduğunu ifade ederek, Milattan Önce 1600 yılında yaşanan Santorini volkanik patlamasından, 2011’deki deprem fırtınasına kadar uzanan birçok sismik hareketliliğe dikkat çekti. Ayrıca 1956 yılında bu bölgede meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremin yıkıcı etkilerine değindi.
“8-8,5 Büyüklüğünde Depremler Bu Bölgede Beklenebilir”
Tarihte bu bölgede yaşanmış 8-8,5 büyüklüğünde depremler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pampal, bu büyüklükteki depremlerin Türkiye’nin batı kıyılarında, özellikle Muğla, Aydın, Antalya’nın batısı gibi bölgelerde ciddi hasarlara yol açabileceğini belirtti. Sisam depremi örneğini veren Pampal, “Depremin merkez üssü Sisam’dı ama İzmir’de 119 kişi hayatını kaybetti. Zemin büyütme etkisi nedeniyle mesafe bazen önemli olmaz” dedi.
Depremin İkinci Etkisi: Tsunami Tehlikesi
Afrika levhasının Anadolu’nun altına dalması sonucu oluşan bu tür depremlerde, tsunami riskinin çok daha yüksek olduğunu söyleyen Pampal, “Geçmişte bu bölgede meydana gelen depremler tsunamiye neden oldu. Aynı şey bugün de olabilir. Özellikle kıyı bölgeleri ve adalar risk altında,” dedi.
“Artçı Sarsıntılar ve Daha Büyük Depremler Mümkün”
Depremin ardından bölgede artçıların beklenebileceğini ifade eden Pampal, 6.0 büyüklüğündeki bu depremin daha büyük bir sarsıntının habercisi olabileceğini belirtti. Tetiklenme ifadesinden çok “haber verme” ifadesini tercih eden Pampal, “Bu bölgede her ay 5-6 arası büyüklüğünde depremler yaşanıyor. Daha büyüklerinin olması bilimsel olarak mümkün,” diye konuştu.
“Bu Coğrafyada Deprem Hayatın Gerçeği”
Türkiye’nin çok sayıda levhanın kesişme noktasında bulunduğunun altını çizen Pampal, “Ne zaman olur bilinmez ama bu bölgede büyük bir depremin olacağı kesindir. Vatandaşlarımız artık ‘olur mu olmaz mı’ sorusunu bir kenara bırakmalı. Hazırlıklı olmak zorundayız. Kentsel dönüşüm hızla hayata geçirilmeli” dedi.
Kıyı Yerleşimleri Sular Altında Kalabilir
Bodrum, Datça ve Fethiye gibi kıyı yerleşimlerinin zamanla sular altında kalabileceği riskine de değinen Pampal, “Tarihte bu bölgelerde tsunami nedeniyle yerleşim yerlerinin sular altında kaldığını biliyoruz. Bu risk bugün de geçerli” diyerek uyarısını yineledi.
Depreme Hazır Olun
Pampal, son olarak Türkiye’nin tüm bölgelerinde olduğu gibi, Ege ve Akdeniz kıyılarının da aktif fay hatları üzerinde olduğunu hatırlatarak, “Geçmiş olsun demek yetmez. Geleceğe hazırlanmak zorundayız” dedi.
