“Estetik Nöbeti Saburhane’de Tutan Bir Anıt!…” – Hamle Gazetesi

Muğla’nın Menteşe İlçesinde geleneksel mimarisinin en özgün biçimde korunduğu yerlerden biri olan Karşıyaka Mahallesi’nde ‘Saburhane Meydanı’nda yer alan Mimar Sinan heykeli, görenlerin zihninde aynı soruyu uyandırır: “Mimar Sinan’ın Muğla ile nasıl bir ilgisi var?” Çünkü bu heykel, mimarlık dehası Mimar Sinan’ın doğrudan bir eseri bulunmayan Muğla’da neden yer alıyor, merak edilir. Bu sorunun cevabını ise Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Hamle Gazetesi’ndeki her hafta Salı günü yayınlanan köşesinde ‘Muğla’da Mimar Sinan Heykeli’ isimli yazısında yıllar öncesinden gelen bir sohbetin izinden sürerek verdi.
Mimar Sinan ve Muğla Arasındaki Tarihî Bağ
Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1522 Rodos Seferi sırasında 32 yaşındayken orduda sekban olarak görev yapmıştır. Rivayetlere göre Muğla bölgesindeki yağışların değerlendirilmesi amacıyla sarnıç sistemlerinin geliştirilmesinde onun önerileri dikkate alınmıştır. Yağmur sularının buharlaşmadan toplanabilmesi için kubbeli sarnıç yapımını önerdiği, bu yapım tarzının Roma döneminden esinlendiği belirtilir. Ancak bu temas, Muğla’ya bir Mimar Sinan heykeli dikilmesini açıklamak için yeterli değildir.
Heykelin Asıl Sebebi: Bir Estetik Nöbetçisi
Gerçek hikâye 1973-1989 yılları arasında Muğla Belediye Başkanlığı yapmış olan Erman Şahin ve dönemin Fen İşleri Müdürü, ünlü mimar Oktay Ekinci arasındaki dostlukta gizlidir. Namık Açıkgöz’ün aktardığına göre, Oktay Ekinci görev süresi sonunda İstanbul’a dönmeden önce Başkan Erman Şahin’e, “Başkanım, Saburhane’ye bir Mimar Sinan heykeli dikelim. Eğer bu mahallede bir gün mimari yanlış yapılırsa, o bana haber verir” der. Ve bu anlamlı talep doğrultusunda Saburhane’ye Mimar Sinan heykeli dikilir.
Bir Kent Bilincinin Taşlaşmış Hâli
Bu heykel, sadece Mimar Sinan’ın anısını yaşatmak için değil, aynı zamanda geleneksel mimarîyi koruma iradesinin simgesi olarak konumlandırılmıştır. Adeta bir “mimarlık vicdanı” gibi, Saburhane’de yapılan her yapının ona layık olup olmadığını sessizce izlemektedir.
Muğla Dijital Listelerde Yok
Namık Açıkgöz yazısında, internette Mimar Sinan heykellerinin yer aldığı şehirler arasında Muğla’nın adının geçmemesinden duyduğu üzüntüyü de dile getiriyor. İstanbul, Edirne ve Kayseri’deki heykellerin yanında, Muğla’daki bu heykelin anlamı belki daha semboliktir ama bir o kadar da değerlidir.

Mimar Sinan’ın Avludaki Beyti, Saburhane’deki Heykel Olmuş
Namık Açıkgöz’ün kişisel ilgisi de bu hikâyeye ayrı bir derinlik katıyor. Süleymaniye Camii’ni bir kaside gibi yorumlayan Açıkgöz, caminin son kısmına kendine türbe yapan Mimar Sinan’ı bir şair gibi değerlendiriyor. Aynı zamanda, 1956 yılında kendi doğumuyla birlikte Ankara Üniversitesi DTCF bahçesinde dikilen ilk Mimar Sinan heykelinin de kendi hayatında özel bir yeri olduğunu belirtiyor.
Muğla’daki Mimar Sinan heykeli, yalnızca bir sanatçının değil, bir şehrin kimliğini ve bilinçli duruşunu simgeleyen sessiz bir nöbetçidir. Bu kıymetli anıtın hikâyesi, Muğla kent belleğinde olduğu kadar, Türkiye’de mimarî mirasa saygı duyan herkesin hafızasında da yer almalıdır.