“Üçlü Tehlike Bölgesindeyiz” – Hamle Gazetesi
Marmaris açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından A Haber canlı yayınında konuşan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, bu sarsıntının Türkiye’deki klasik fay hatlarından farklı bir mekanizmadan kaynaklandığını vurguladı. Bölgeyi 40 yılı aşkın süredir inceleyen Ersoy, “Bu deprem bizim yer kabuğumuz içinde değil, 67 kilometre derinlikte Afrika levhasının Anadolu ve Ege’nin altına dalmasıyla oluşan bir depremdir” dedi. Bu özelliğiyle söz konusu bölgenin, Türkiye’deki diğer sismik bölgelerden ayrıldığını ifade etti.
“Üçlü Tehlike Söz Konusu: Deprem, Tsunami ve Volkanik Faaliyet”
Prof. Dr. Ersoy, bu bölgeyi “üçlü tehlike bölgesi” olarak tanımlayarak, söz konusu tehdidin yalnızca yer sarsıntılarıyla sınırlı olmadığını belirtti. Bölgede; Afrika levhasının dalma zonu boyunca oluşan büyük depremler, Deniz tabanında meydana gelen bu depremlerin tetiklediği tsunamiler, Yakındaki Yunan volkanlarının (özellikle Santorini gibi) bu tektonik yapı nedeniyle aktif hale gelme ihtimali olmak üzere üç ayrı doğal afet riski aynı anda varlık göstermekte olduğunu anlatan Ersoy, “Bu bizim teknolojik mekanizmamız değil ama bizi de yakından ilgilendiriyor çünkü çok yakınız” diyerek Türkiye kıyılarının etkilenme potansiyeline dikkat çekti.
Geçmişte Yıkıcı Depremler Yaşandı, Tsunamiler Oluştu
Prof. Dr. Ersoy, bölgedeki tarihsel depremlerden örnekler de verdi. Özellikle Rodos ve Girit güneyindeki çukur alanlara dikkat çeken uzman isim, “Akdeniz’in en derin noktalarından biri bu bölgede. 365 ve 1303 yıllarında Rodos ve Girit’te çok büyük yıkımlar yaşanmıştı. Bu depremler aynı zamanda tsunami de yaratmıştı” dedi. Depremlerin izlerinin antik yapılarda ve kıyı şeritlerinde hâlâ görülebileceğini ifade etti.
“Bu Bölgede 9 Büyüklüğüne Kadar Deprem Olabilir”
Depremlerin büyüklüğüne dair de önemli bir uyarıda bulunan Ersoy, “Türkiye’nin kara sınırları içindeki faylarda en fazla 8 büyüklüğünde deprem olur ama bu bölgedeki mekanizma çok daha derin. Bu yüzden 9 büyüklüğüne varabilecek depremler de mümkündür” diye konuştu.
Volkanik Kökenli Depremler Sınırlı Ama İzlenmeli
Santorini çevresinde yaşanan son sismik hareketliliğe de değinen Prof. Dr. Ersoy, bu volkanik alanlarda oluşan depremlerin genellikle 6 büyüklüğünü geçmediğini ve literatürde 7-7.5 büyüklüğünde volkan kaynaklı depremlere rastlanmadığını belirtti. “Bu bakımdan bölgedeki volkanik hareket sınırlı bir risk taşıyor ama yine de takip edilmesi gerekir” dedi.
“Toplanma Alanı Sahil Değildir”
5.8 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşların yaptığı bazı hataları da gündeme getiren Ersoy, insanların panik halinde balkonlardan atladığını, topluca sahil kesimlerine yöneldiğini belirtti. “1999 depreminde yaptığımız hatayı bu kez Marmaris’te tekrar etmişiz. Tsunami riski olan bir bölgede sahile yönelmek son derece tehlikelidir. Toplanma alanı sahil değildir” diyerek uyarıda bulundu.
Kentsel Dönüşüm Çağrısı: Eski Yapılar Tehlike Oluşturuyor
Ersoy, Marmaris’te özellikle sahil kesiminde bulunan eski yapı stoklarının da risk oluşturduğunu ve bu yapıların kentsel dönüşümle yenilenmesi gerektiğini söyledi. “Nostaljik ve tarihi mahalleler hoş olabilir ama deprem güvenliği açısından sınavı geçemezler” ifadelerini kullandı.
